jeudi 18 juillet 2013

Anaların gözyaşlarına hepimiz sebebiz.


Anaların gözyaşlarına hepimiz sebebiz.


Bir anne




Ey Türkmenler! Bir dahaki bombalı saldırıyı mı bekliyorsunuz saha kalkmak için? Bu ne suskunluk, bu ne soğukkanlılık bizdeki. Az sayıdaki Türkmen medyasına bakıyoruz, Tuzhurmatu faciası hakkında kısa kısa haberler, yorumlar 2-3 gün surdu, mevlitler okundu cenaze namazları kılındı görev tamamlandı. Kaldığımız yerden devam. Derken Kerkük teki patlama, ve muhtemelen yine ayni rutin, belki biraz daha sakin, malum mevki sahibi kişiler yoktu içlerinde, ayrıca birde ramazan. 

Burada amacımız eksiklikleri ve sorunları sıralayıp birilerinin bir şeyler yapmasını talep etmek değil. Biz sıradan bir birey olarak gözlemlerimiz doğrultusunda naçizane görüşlerimizi paylaşıp, mümkünse bir kaç kişiyi tekrar düşünmeye ve özeleştiri yapmaya teşvik etmek istiyoruz.

Son olaylar bir dönüm noktasıydı. Durumun vahametinin farkında mıyız gerçekten? Kaç kişinin daha ölmesi gerek, bir 59 katliamı daha mı gerek silkinip kendimize gelmek için? Ya şimdi bir şeyler yapmalıyız yada artık susmalıyız. 

Herkes iyi Türkmen, herkes milliyetçi, herkes dava adamı, herkes birlik beraberlikten dem vurur, Kerkük trüktür trük kalacak, şehitler ölmez vs. vs. vs. İcraat?

Çok basit bir soru: Şimdiye kadar hiç bir Türkmen yetkili gördünüz mü ki desin ben yanlış yaptım, ya da ben bu görevi tam yapamadın, yada milletin yararınaysa ben çekileyim? Burada herhangi birisinden bahsetmiyoruz, sadece zihniyetin bu olduğunu söylüyoruz. Zihniyet bu oldukça nasıl bir araya geleceğiz biz. Biz hala Türkmen’in iyiliği için çalışan insanlara falanın oğlu, filanın kardeşi, falan mahalleden, filan şehirden diye bakarsak ağam sen paşam sen, benim yoldaşım, benim akrabam ne derse ne yapsa doğrudur dersek olduğumuz yerden bir adim ileri gidemeyiz.

Türkmenlere iki parti bile çokken birde Türkmen olmayan partilere destek veriyoruz. Ey millet biz daha oraya gelmedik ki. Biz daha var olmadık ki. İçinde bulunduğumuz dönem Türkmen’in var olma savaşı vermesi gereken dönemdir. Biz sanki kimliğimizi garanti altına alıp "Türkmeneli" kavramını sağlama almışız da çok demokratik bir ülkede yaşıyormuş gibi bin bir parçaya bölünüp, her birimiz değişik partilere gruplara bölünmüşüz. ? Her secimde fiyasko oluyorsa kimse bizi ciddiye almamakta haklı. Sorarlar tabi sen kaç kişiyi temsil ediyorsun diye. Türkiye acaba hangi gruba destek verse? İktidar değişince hangi gruba destek verir acaba? Biz bir tek vücut olmadıkça bir tek ses olmadıkça hiç bir şey elde edemeyiz.
Bu kadar sorun, peki çözüm ne?

Çözümün bir parçası ya da çözüme giden yol, herkesin harekete geçmesi. Birilerinden bir şeyler beklemek değil. Düşünce tarzımızı değiştirmeliyiz, yeni fikirlere açılmalıyız. Irak in dışında yaşayan kaç bin Türkmen var? Bunlar bir kazanç olmalı kayıp değil. Yeni bir örgütlenme oluşturulmalı. Yıllardır ağır aksak kör topal isleyen tabela derneklerinden artık vazgeçilmeli. Siyasallaşmak için adim atılmalı. Mesela bütün Avrupa bir merkeze bağlanmalı, denetleme mekanizması oluşturulmalı. Ama önce cesaret edip yanlışa yanlış diyebilmeli.
Buradan Avrupa’daki bütün dernek veya kuruluş temsilcilerine sesleniyorum, her biriniz inisiyatif alıp diğerleriyle temasa geçin bir kurultay, bir panel, bir toplantı tertibi için acilen harekete geçin. Büyük bir miting veya kampanya veya toplu herhangi bir eylem planlayın. Bulunduğumuz ülke siyasetçilerine toplu olarak seslenin. Türkmenelinde yaşananları hafife almayın. Bu tarihi ve son fırsat. Ya şimdi sesini çıkar yada ben varım deme! Bu geçiş döneminde herkes Şia yada Sünni olduğunu, Kerkük’ten yada Erbil’den olduğunu, hasmını veya dostunu, hepsini bir kenara bıraksın, sadece Türkmen olarak duşunsun. Hepimiz önce kendimizi kendi şehrimizdeki Türkmenleri bir araya getirmek için adim atalım, diğerinden beklemeden önce, SEN adim at, hepimiz adim atalım.

Her fırsatta 3 milyonuz diye övünüyorsak Türkmen olduğumuzdan övünüyorsak ona yakışır davranmalıyız. O topraklarda kahramanca savaşmış devletler kurmuş, hüküm etmiş, hak etmiş ecdadımızın sonu bu mu? Katillerin kurduğu düzene boyun eğmek bize yakışırımı? Biz gerçek mücadeleyi, korkusuzca başkaldırmayı hakkimizi almayı ne zaman unuttuk. Biz en az diğer bütün etnik gruplar kadar Irak in sahibiyiz Türkmenelinin sahibiyiz biz. Ona göre davranalım. 

Bugün herkes sorumludur, bugün susan herkes gelecekte suçludur...
Susma! Sustukça sıra sana gelecek.
Saygılar


Aucun commentaire: